Son Güncelleme by Op.Dr Ramazan Tarık ÜNSAL
Karaciğer Kist Hidatik
Kist hidatik hastalığı Hipokrat zamanından beri bilinmektedir.Bu hastalık halen dünyanın bir çok ülkesinde endemik olarak görülmektedir.Güney Amerika,Uzak Doğu,
Orta Doğu ve Akdeniz ülkelerinde sorun olacak düzeyde görülmektedir.
Kist hidatik hastalığı karaciğerde iki değişik parazit tarafından oluşturulur.Bu parazitler;
1)Echinococcus granülosus
2)Echinococcus alveolaris ‘dir.
Bunlardan echinococcus granulosus daha sık hastalık etkenidir.Bu parazitin neden olduğu kistin % 50-70’i karaciğerde yerleşir.Çoğu sağ taraftadır ve tek kisttir.İkinci sıklıkla akciğer etkilenir.
Parazitin Yaşam Döngüsü;Hastalık köpeklerin et kesimi yapılan bölgelerden uzak tutulması ve köpek dışkısı ile bulaşma olasılığı olan meyve ve sebzelerin yenilmemesi gibi basit bir halk sağlığı önlemi ile etkin şekilde kontrol edilebilir.Ancak kist hidatik hastalığı insan,koyun ve köpek arasındaki ilişkinin tarımsal bölgelerde nedeiyle yüzyıllar boyu sorun olarak vardır.Parazitin yaşam döngüsü tedavinin anlaşılması açısından önemlidir.
E.granolosus parazitinin erişkin solucanı 0.5-1.0 santimetredir.Bu solucanların çoğu köpek,tilki ve kurt gibi et yiyen hayvanların barsaklarının iç yüzeyine yapışıktır.Bu kesin konakçılar sağlıklı görünür ancak her dışkılama ile parazitin yumurtalarından milyonlarcasını etraf saçarlar.Bu yumurtalar sadece 35 mikron çapında olduklarından çıplak gözle görülmezler.Ancak bir dış tabaka ile iyi korunarak her iklim şartında yaşamlarını sürdürebilirler.Koyun veya diğer ot yiyen hayvanların kirlenmiş otu veya insanların bu kirlenmiş sebze ve meyveleri yemesi ile ^ara konakçı^olurlar.
Ara konakçıda alınan yumurtalar mide barsağın üst kısmında barsağı geçerek karaciğere gelir.Çok azı karaciğeri geçip akciğere ulaşır.Bunlarında bir kısmı kana karışıp diğer organlarda hastalık yapabilir.Tutulduğu son organda larval döneme geçip kist oluşmaya başlar.
Ara konakçıda gelişen bu kist berrak bir sıvı ile doludur.Renksiz,kokusuz ve kayasuyu görünümünde olan bu sıvının içinde skoleks olarak adlandırılan milyonlarca küçük larva bulunur.Bu kisti olan koyunun karaciğerinin atılması ve bunların köpekler tarafından yenmesi ile köpek barsağında solucanlaşma dönemi başlar.
Klinik bulgular ve şikayetler;Hidatik kistler çok iyi kapsüllü olduklarından bulundukları kişide uzun yıllar hiçbir şikayete sebep olmadan büyüyebilirler.Bu büyüme esnasında karacigerden taşma ve kistin iç zarının açılması ile alerjik reaksiyonlar veya safra yollarında tıkanmaya bağlı sarılık yapabilir.Safra yoluna açılması ile iltihaplanma sözkonusu olabilir ve o zamanda ateş,titreme sarılık olabilir.
Tanı;Kist hidatiğin tanısı görüntüleme yöntemleri ki bunlar ultrasound,tomoğrafi ve MR ve de kan tahlilleri ile kolayca konulabilir.
Tedavi;Kist hidatiğin temel tedavisi cerrahidir.Erken dönem kist hidatikte ilaç tedavisi ve ultrasound eşliğinde boşaltma uygulanabilir.%70-80 hasta kist hidatik nedeni ile ameliyat olmaktadır.Kist uzun süre sessiz kalıp vücutta ölebilir ve tedaviye gerek kalmaz.Ancak bu grup hastalarda çok düşük bir yüzdeyi teşkil etmektedir.Değişik ameliyat şekilleri uygulanmakta olup ilaç tedavisi ile beraber de uygulanmaktadır.Ameliyat tekniğinde ise son yıllarda laparoskopik drenajlar kullanılmaya başlanmıştır.Safra yollarına açılmamış kistlerin ki bu kistler genellikle 10 santimetreden küçük kistlerdir, tedavileri oldukça kolay olmaktadır.10 cm’den büyük kistlerde safra bağlantısı olabileceğinden tedavi zaman almakta ve safra yollarına müdahale gerektirmektedir.Bu nedenle diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi kist hidatikte de erken tanı ve tedavi önem kazanmaktadır.Bir sonraki sayıda buluşmak umudu ile sağlıklı günler diliyorum.
Op.Dr.R.Tarık ÜNSAL